AilePsikolojiSağlık

Narsist Ebeveynler ve Kendilerine Cüce Aynasından Bakan Çocukları

Ebeveynlerimiz, yaşamımızın ilk anlarından itibaren hem kendi özellikleri hem de yetiştirme stilleri ile dünyaya ve kim olduğumuza yönelik bakışımızı büyük oranda etkiler. Bu etki, yapıcı olabileceği gibi yıkıcı da olabilir. Tüm bunlara karşı geliştireceğimiz tepkiler ise temelde birbirine benzese bile herkeste farklılaşabilir ve bu tepkilerin de yaşamımızda yapıcı ya da yıkıcı etkilerinin olması kaçınılmazdır.

Ebeveynler arasında, çocuğa kendine bir cüce aynasından bakıyormuş gibi küçük ve sıkışmış hissettiren ebeveynler de vardır ve bunlardan bazıları, narsist eğilimleriyle ön plana çıkar. Narsistik eğilimlere sahip bir ebeveynle büyüyen çocuklar, büyüme ve gelişme süreçlerinde duygusal istismar, manipülasyon, aşırı kontrol ve baskı gibi çeşitli travmatik yaşantılar deneyimleyebilirler. Bu deneyimleri çocuklara yaşatan şey ise ebeveynlerinin bizzat kendi özellikleridir. Bu özellikler kendinde her şeye hak görme, aşırı talepkârlık, diğerlerinin isteklerini görmeme ve gözetmeme, büyüklenme ve diğerlerini küçümseme, sürekli yargılayıcı tutum ve daima onaylanma beklentisi olmak üzere çeşitlendirilebilir.

Bunlar doğrultusunda narsist ebeveynlere bakıldığında onların yalnızca kendi istek ve ihtiyaçlarına odaklı bir tutum içerisinde oldukları ve bunları karşılamak için kendilerine her şeyi hak gördükleri, böylece çocuklarının istek ve ihtiyaçlarını ikinci plana atmakla kalmayıp bunları ciddi birer sorun olarak da ele aldıkları görülmüştür (Monk, 2001).

Böyle bir durumda ihtiyaçlarına bir karşılık alamayan çocukların, zamanla duygularının çok az ya da olumsuz bir değeri olduğuna yönelik düşüncelere sahip olmaları, böylece duygularıyla olan temaslarını zamanla kaybetmeye başlamaları çok yüksek bir ihtimaldir. Bununla birlikte kendi ihtiyaçlarını anlamak ve karşılamak yerine davranışlarının ebeveynlerinin ihtiyaçları üzerindeki etkilerine yönelik olarak aşırı duyarlı hâle gelmeye başlamaları da yine kendi duygularına temas etmelerini engellemektedir (Monk, 2001).

Bu aşırı duyarlılık hâli sonucunda ebeveynlerinin duygusal ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli güce sahip olmasalar bile kendilerini bundan sorumlu hissettikleri için bu çocukların kısa sürede başarısızlık duygusu geliştirdikleri görülmüştür. Bunun yanında, kendi duygularını ve ihtiyaçlarını nasıl karşılayacaklarını da öğrenemedikleri için yetişkin olduklarında hayal kırıklığı ve umutsuzluk dışında ne hissettikleri konusunda belirsizlik yaşadıklarına rastlanılmıştır (Donaldson – Pressman ve Pressman, 1994).

Tüm bu deneyimler içerisinde narsist ebeveynle büyüyen çocukların zamanla sorun yaratmamak için duygularını maskelemeyi, bastırmayı veya inkâr etmeyi öğrendikleri, düşük benlik saygısı ve zayıf sınırlar sebebiyle ise yetişkinliğe geldiklerinde, hayır deme ve başkaları için yapabileceklerini sınırlama konusunda güçlük çektikleri görülmektedir (Donaldson – Pressman & Presmann, 1994).

Narsisist Ebeveynin Gösterdiği Cüce Aynasından Uzaklaşmak İçin Neler Yapılabilir?

Uzmanlar, öncelikli olarak narsist ebeveynin istek ve ihtiyaçlarından sorumlu olunmadığının farkına varmanın, onlarla kurulan özdeşleşmeyi hafifleteceğini söylemektedir. Böylece kişinin kendine ait olmayan duygularla bağlantısını kesmesi, sınırlarını yeniden çizmesi için olanak tanıyacaktır ancak diğerlerinin sınırlarını aşmada bir sakınca görmeyen narsist ebeveyn, bunu kendi çocuğunda da denemekten kaçınmayacaktır. Bu sebeple narsist ebeveyne karşı kesin sınırlar çizmek, kişiyi hem koruyacak hem de kendi ihtiyaçlarına öncelik tanıması konusunda destekleyecektir.

Yine de her çözüm yolu herkes için her zaman ve her durumda kesin sonuç veremeyebilir. Bu sebeple profesyonel bir ruh sağlığı uzmanının desteğine ihtiyaç duyuluyorsa yardım isteğinde bulunmaktan çekinilmemelidir.

Daha Fazla Göster

Benzer Yazılar

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu