Sevgilim Bana İlgi mi Gösteriyor yoksa Sadece Seksist mi?

Şimdi burada bazı söylemler göreceksiniz. Okurken bunların romantik, düşünceli ve sevgi gösteren mi yoksa cinsiyetçi mi olduğunu düşünmenizi istiyorum.
- Hayatım sen biraz hassassın bu konularda, ben senin yerine hâllederim.
- Böyle bir ortamda seni çalıştırmam, kendini yorduğuna değmez.
- Kadınlar erkeklerin ilham kaynağıdır, sevgilim olmasa ben başarısız olurdum.
- Benim görevim seni mutlu etmek, sen iste ben yapayım.
- Senin gibi güzel biri burada ne yapıyor? Senin yerinde olsam manken olurdum. (İş hayatında)
- Sen duygusal anlamda daha iyisin, çocukla sen konuş bence.
- Of eve kadın eli değdiği nasıl belli oluyor, bir tanem çok beceriklidir.
- Senin onlarda kalmana gerek yok ben gelir seni alırım.
Şimdi, açıklamadan önce size cinsiyetçiliği açıklayan bir teori açıklayacağım. Sonra bu söylemlere tekrar bakmanızı istiyorum.
Cinsiyetçilik denilince akla hemen kadınlara zarar verilmesi, kadın olduğu için bir şeyleri yapamayacağının düşünülmesi, görevleri olduğu gibi bir sürü şey geliyor ama bu kadar basit değil. Mesela bir erkek karısıyla konuşmak, çözmek yerine bağırıp çağırıp ezmeye çalıştığında bunun cinsiyetçilik olduğunu çok kolay anlayabiliyoruz. Çünkü gözle görülür kötü bir davranış var, şiddet. Buna literatürde Düşmanca Cinsiyetçilik (Hostile Sexism) deniyor. Bunun yanı sıra, bir de gizlisi var. Böyle sen anlamıyorsun, hatta üstüne etkileniyorsun iyi anlamda ama aslında karşındaki sana cinsiyetçilik yapıyor. Sen sanıyorsun ki sana aşık ama aslında bu sana özel değil sadece kafasında kadınlara böyle davranılması gerektiği gibi bir düşünce var ve bunu yapıyor görev olarak, aslında konu sen değilsin. Buna da Koruyucu Cinsiyetçilik (Benevolent Sexism) deniyor. Bence bu çok daha tehlikeli çünkü bunu anlamak çok zor. Diğeri açık, senin daha kolayca anlayıp “Hayır.” diyebileceğin bir şey. Ama bu… anlayana kadar iş işten geçiyor. Bu iki kavram aslında Çelişik Duygulu Cinsiyetçilik (Ambivalent Sexism) teorisinin iki alt boyutu (Glick & Fiske, 1996). Çelişik veya ikircikli denmesinin sebebi de -basitçe anlatmak gerekirse- cinsiyetçiliğin iki yüzü olmasından. Birisi zararlı, düşmanca görünen diğeri ise iyi niyetli ve olumlu görünen.

Şimdi en baştaki söylemlere beraber bakalım. Bakalım görecek miyiz neresi cinsiyetçi.
- Hayatım sen biraz hassassın bu konularda, ben senin yerine hallederim.
Partnerimiz bizim zorlandığımız bir şeye yardım ediyor gibi görünüyor ama aslında kadın duygusal ve kırılgan sayılıyor, karar alma ve problem çözme sürecinden dışlanıyor. Yardım etmek birinin elinden bir şeyi alıp onun yerine yapmak değildir.
Cinsiyetçi olmayan seçenek: Eğer zorlandığın bir konuysa istersen beraber çözebiliriz, bana nasıl yardım edebileceğimi söylersen seni desteklemek isterim. (Bizim yaptığımız işe destek veren bizi düşünen biri, elimizden alan değil)
- Böyle bir ortamda seni çalıştırmam, kendini yorduğuna değmez.
Koruyucu görünen bir söylem. Bizim zor bir yerde çalışmamızı istemeyen bir partnerimiz var, ne kadar da düşünceli. Aslında, üretkenliğimizi engelleyen, böyle zor ortamlarda çalışmak bize göre değil mesajı veren bir söylem. Bir de sınır çiziyor, çalıştırmazmış.
Cinsiyetçi olmayan seçenek: Böyle bir iş ortamının zorlayıcı yanları olabilir, istersen beraber bir gözden geçirelim. Hâlâ risk almak istiyorsan (karar bize bırakılıyor), ben senin çok iyi yapacağına inanıyorum ve yanındayım.
- Senin onlarda kalmana gerek yok ben gelir seni alırım.
Yaaaaaaa. Bir tanemin içi rahat etmez başkasında kalırsam ♡ ♡ ♡ ♡.
Romantik görünse de kadının hareket özgürlüğünü kısıtlayan, sahiplenme ve bağımlılık alt mesajlarını içeren bir söylem.
Cinsiyetçi olmayan, kararlarımıza saygısı olan biri: Orada kalmak ister misin? Eğer istemezsen gelip seni alabilirim hayatım, sen nasıl rahat edeceksen tamamen sana kalmış.
- Kadınlar erkeklerin ilham kaynağıdır, sevgilim olmasa ben başarısız olurdum.

Partnerimiz bizi övüyor mu sövüyor mu belli değil. Biz aktif bir özne değil, pasif nesne olarak sadece partnerimizin başarısını motive eden konumdayız. “Kadın = Erkeğin başarısını mümkün eden araç”
Cinsiyetçi olmayan seçenek: Sevgilimin desteği benim için çok kıymetliydi, başarımız ikimizin emeğiyle oldu.
- Benim görevim seni mutlu etmek, sen iste ben yapayım.
Of çok romantik. Partnerim bana çok aşık ki her istediğimi yapmayı bile göze alıyor. Yoksa “Bizde böyle, hatun ne derse o.” mu? Yani karşı taraf değer verdiği, sevdiği için değil, ama biz kadınız ve rolümüz bu, biz erkekten isteriz o yapar diye.
Cinsiyetçi olmayan seçenek: Karşılıklı birbirimizi mutlu etmek için çaba göstermek çok değerli, tabi ki senin için yapabilirim.
- Senin gibi güzel biri burada ne yapıyor? Senin yerinde olsam manken olurdum. (İş hayatında)
Düşünsenize karşınızda çalışmış etmiş oraya gelmiş başarılı bir kadın var. Bir anda bütün akademik ve iş kimliği çöp oluyor, ne gerek vardı ki oluyor çünkü güzel bir kadın. Tek varlığı bu.
Cinsiyetçi olmadan övgü vermek: Burada çalışman bizim için çok değerli, işine olan yaklaşımın ve geçmiş tecrübelerini gerçekten takdir ediyorum.
- Sen duygusal anlamda daha iyisin, çocukla sen konuş bence.
Kadın empatik, duygusal, çocuklarla iyi anlaşan bir karakterde tanımlanıyor. Duygusal emek yükü kadına veriliyor tümüyle, sorumluluk ikisinin de olmasına rağmen.
Cinsiyetçi olmadan destek istemek: Bu konuda senin görüşünü merak ediyorum, sence nasıl yaklaşmalıyım bir çocukla konuşurken?
- Of eve kadın eli değdiği nasıl belli oluyor, bir tanem çok beceriklidir.
Ben bir kadınım ve tabii ki evde yaptığım her şey daha iyi olur neden çünkü ev işleri bir kadının doğal yeteneğidir?..
Cinsiyetçi olmadan övmek: Evi çok güzel düzenlemişsin, ellerine sağlık. (Bireysel beceri olarak taktir etmek)
Sonuç olarak günlük hayattaki ilişkilerimizde, dışarda, iş hayatımızda duyduğumuz bazı söylemler iyi niyetli gibi görünse de aslında kadınları belli rollere sıkıştıran, cinsiyetçi bir sistemin parçası olabiliyor. Farkındayım, bu verdiğim örneklerde bunu görmek çok zor değil, sonuçta beyaz bir sayfada arkası boş cümleler var, analiz etmek görmek daha kolay oluyor. Fakat sevdiğiniz bir insanla beraberken bunları görmek ve algılamak çok zor. Bir sürü duygu var, açıklama var, durup dururken sen cinsiyetçisin de denmez. Farkında olduktan sonra karar yine sizin. Bu davranışları kabul etmek de bir tercih. Bu yazıdaki amacım asla “Bunlar kötü uzak durun.” gibi bir uyarı değil. Tek amacım farkındalığı yükseltmek. Bunları gördükten sonra davranışları kabul etmek ya da reddetmek sizin kararınız. Bir dahaki yazımda, feminist kadınların seksist erkeklerden hoşlanmasıyla ilgili yazmayı planlıyorum. Umarım o da ilginizi çeker 😊.
Referanslar
Glick, P., & Fiske, S. T. (1996). The ambivalent sexism inventory: Differentiating hostile and benevolent sexism. Journal of Personality and Social Psychology, 70(3), 491–512. https://doi.org/10.1037/0022-3514.70.3.491
Magoz. (n.d.). Sexism [Illustration]. World Illustration Awards. https://worldillustrationawards.com/projects/sexism-magoz
Onedio. (n.d.). Bir erkeğin en büyük acizliği: Sevdiğini sahiplenmek [Görsel]. Onedio. https://onedio.com/haber/bir-erkegin-en-buyuk-acizligi-17-maddeyle-sevdigini-sahiplenmek-635458
Screenrant. (2023, Temmuz 18). Ryan Gosling as Ken dancing in Barbie (2023) [Görsel dosyası]. Screenrant. https://screenrant.com/barbie-movie-ken-villain-patriarchy-twist/