Beş Dakika Daha!

O projeye ya da yazıya başlamak çok zor ve yeterince motive hissetmiyorsun, değil mi? Kafanda dönüp duran tek düşünce “Hazır hissettiğimde başlarım.” mı? Sonrasında son güne kalan projeler, ödevler, sınavlar ve yetiştirememenin getirdiği stres… Hepsini yaşayıp duruyorsun, değil mi? Her seferinde “Bu sefer daha programlı olacağım, düzenli ve sıkı çalışacağım.” diye kendine sözler de vermişsindir. Merak etme, bu konuda yalnız değilsin. Birçok insan aynı döngüyü yaşıyor. Bir şeyleri yetiştiremiyor. Bunun sebebi sanılanın aksine çok fazla çalışmamak ya da yeterince çalışmamak değil.
“Hazır hissettiğimde başlarım.”, “Bu işe başlayacak enerjim yok.”, “Sonra başlarım, şu an motive değilim.” gibi düşünceler, bizi başlayamama → geç kalma → stres → yetişememe döngüsüne sokuyor. Başlamak için motive olmayı beklemek, belki de seni bu kadar ketleyen şeydir. Oysa sandığımızın aksine motivasyon, başlamadan önce değil; süreç içinde ilerledikçe gelir. İşe başlarız, akışa gireriz ve motivasyon bu sırada ortaya çıkar. Başlamak için motivasyonu beklemek ise tam tersine insanı daha çok kaygılandırarak olumsuz ve ketleyici bir etki yaratır.

Başlamak için kusursuz planlara, aşırı düzenli programlara veya mükemmel bir ortama ihtiyacın yok. Sadece masaya oturmak, neler yapman gerektiğine bakmak bile kafanda o işle ilgili ufak bir çerçeve oluşturur. Beynine giden mesaj şudur: “Şu anda bu işe başladım ve bununla ilgileniyorum.” Çoğu zaman küçümsediğimiz bu hareket bile kelebek etkisi yaratır. Ufak adımlar büyük sonuçlar doğurur. Çünkü işe başladıktan sonra devam etmek daha kolaydır. Zihin, bu işi artık “tamamlanma aşamasında” olarak algılamaya başlar.
Başlamanın öneminden bahsettik. Peki devamı nasıl gelir? Başladıktan sonraki her bir minik adım bizi bütüne ulaştırır. Nasıl ki erteleme döngümüzde “5 dakika daha uyuyayım.”, “Bir reels daha kaydırayım.”, “10 dakikaya başlıyorum.” gibi cümleler ertelemeyi artırıyorsa bunu tam tersini işin tamamlanması için kullanabiliriz. Bir işe başladıktan sonra örneğin kitap okuyorsak “Bir sayfa daha okuyacağım.”, “5 dakika daha okuyacağım.” gibi küçük ilerlemelerle akışa girebiliriz. Akış, doğal bir ilerleme süreci yaratır. Motivasyon dediğimiz kavram da bu akış ve ilerleme sırasında ortaya çıkar ve büyür!

Günlük hayatta işlerimiz zor olmasa bile neden erteleriz? Cevap basittir. Zihnimiz, olayları bazen olduğundan daha büyük gösterir. Yapılacak her iş düşündükçe gözümüzde büyür ve başlamak daha zor gelir. Bunu kırmanın yolu, yukarıda anlattığımız gibi küçük başlangıçlar yapmaktır. Kendimden küçük bir örnek vermeliyim: Bu yazıya başlamak benim için çok zordu. Harfler, kelimeler kafamda büyüdükçe yazıya başlamak gözümde daha da zorlaştı. Ancak ne zaman bu döngüyü kırıp başlamaya karar verdim, o zaman akışa girebildim. Akışta kalmak bende motivasyon oluşturmaya başladı ve fark etmeden yazının büyük kısmını tamamladım.
Motivasyonun gelmesini beklemek yerine başlamak, tükenmiş hissettiğimiz anlarda bile ilerlemenin mümkün olduğunu hatırlatır. Minik ve tutarlı adımlar bizi büyük hedeflere ulaştırır. Bazen yalnızca bir cümle, sadece bir dakika, kaderini baştan yazmaya yeter.
Kaynakça
Budak, B. (2017). Üşeniyorum Öyleyse Yarın: Ertelemeyle Başa Çıkma [Video]. YouTube. https://youtu.be/__MSthuk65k?si=wnA-YG_B1OT6VxqA . Erişim Tarihi: 29 Kasım 2025.
Lemono. (2021). Son Tarih, Zaman Eksikliği, İş Verimliliği, İş Çalışma Süreci Organizasyon Konsepti. Endişeli İşAdamı Koşusu. iStock. https://www.istockphoto.com/tr/vektör/son-tarih-zaman-eksikliği-iş-verimliliği-iş-çalışma-süreci-organizasyon-konsepti-gm1314424207-40264862



