İnsan HaklarıPsikoloji

Özgürlüğümüzden Neden Vazgeçeriz?

Âdem’in yasak elmayı yemesi gerçekten bir günah mıydı yoksa insanın özgürlüğünün elinden alınmasına verdiği bir tepki mi? Peki yasak olmasaydı elma, Âdem yer miydi yine de?  İnsan olmanın bize sunduğu çok fazla şeyden biridir tepki gösterme ihtiyacı. Bu gereksinim, sahip olduğumuz imkânlar kısıtlandığında, özerkliğimize bir darbe aldığımızda oluşur (Brehm & Brehm, 1981). Azalan seçenekler, kısıtlanan özgürlükler; öfke ve hoşnutsuzluk yaratır insanlarda. Kendi çıkarlarına uygun dahi olsa reddederler istenileni yapmayı. Oluşan bu tepki varlıklarının bir gereksinimi, özgürlüklerinin ise telafisidir. Peki, neden bazı olaylara verdiğimiz tepkiler büyük ve bazıları ise daha küçük kalır? 

Karşı koyma istencimiz, bizden alındığını düşündüğümüz şeylere verdiğimiz önemle şekillenir (Brehm, 1966). Çok değer verdiğimiz bir şeye vurulan bir ket, daha çok karşı koyma ihtiyacı doğurur. Ancak realite bazen farklıdır. Hayatımızın bir noktasında bu tepkiden, almayı hak ettiğimizi düşündüğümüz telafiden vazgeçer ve özgürlüğümüzü feda edebiliriz. Bu noktaya gelirken neler olur bir insanın yaşamında? Bir şeyi çok önemserken neden vazgeçer onun için savaşıp karşı koymaktan? Bunun sebeplerinden biri ne kadar şey kaybedebileceği ile alakalıdır. Gösterilen tepkinin olası bireysel ve toplumsal geri dönütleri, karşı koyma istencinde azalmalara sebep olur (Crawford et al., 2002). Geri kazanılan bir özgürlüğün telafisi feda edeceği başka özgürlüklerle dengelenir ve mantıklı bir alışveriş değildir bu. Yalnızca bir alışveriş meselesi de değildir tepki koyabilmek aslında. Bir insan çok emek verse de, özgürlüğünün öznesine atfettiği değer çok fazla da olsa; yine de vazgeçebilir özerkliğinden. Kazanıma olan inancının azlığından kaynaklanır bu durum. Özgürlüğünü geri almaya inancı küçülür ve bir noktada yok olur. Öğrenilmiş çaresizlik deriz buna, sadece özerklikten değil aynı zamanda karşı koymaktan da bir vazgeçiştir (Seligman, 1975). Oysa tepki göstermek insani bir ihtiyaç demiştik, o halde vazgeçmek nasıl etkiler bizi? Kontrolü kaybettiği algısı ve yetersizlik hissi yaratabilir ve yeni şeyler denemeyi bırakabilir insan. Tehlikelidir bu yüzden öğrenilmiş çaresizlik; varlığımızla çelişir, yeni ihtimallere olan inancımızı kısıtlar. Oysa Âdem, eğer asla ulaşamasaydı elmaya, inanmasaydı ulaşabileceğine, hiç var olur muydu dünya? Öğrenilmiş çaresizlik, bizimle kalan bir şey olmak zorunda değil. Unutulabilir ve değişebilir. Önemli olan küçük kazanımlarla pratik yapıp özgürlüğümüzün telafisini isteyebilmek ve kontrolde olduğumuzu hatırlamak. Tekrar tepki gösterebilmek zorlu bir süreçtir. Nasıl başarabileceğini unutabilir insan. Karşı çıkma istencinin ne zaman, ne için başladığını ve ne noktada sönüp gittiğini irdelemelidir. Kendisine dayatılan yasakların, sınırlandırılan imkânlarının ne denli değerli olduğunu bir kez daha hatırlamak ve tekrar savaşmak durumundadır arzu ettikleri için. Özgürlüğü için verdiği savaşın karşılığını almaktan ümitli olmasa da denemeli ve gerekirse bir kez daha başarısız olmalıdır. Ta ki öğrendiği çaresizliği unutana ve kendi gücünün tekrar farkına varana dek. Kaybolduğu uzun yolun ve bu yolda karşısına çıkan engellerin kendisinde yarattığı öfkeyi yeniden yaşamalı, hatırlamalıdır. Ancak o zaman yasak elmasına ulaşır insan ve ancak o zaman kendi dünyasının başlangıcı olur.

Kaynakça

Brehm, J. W. (1966). A theory of psychological reactance. Academic Press.

Brehm, S. S., & Brehm, J. W. (1981). Psychological reactance: A theory of freedom and control. Academic Press.

Crawford, M. T., McConnell, A. R., Lewis, A. C., & Sherman, S. J. (2002). Reactance, compliance, and anticipated regret. In J. P. Forgas & K. D. Williams (Eds.), The social self: Cognitive, interpersonal, and intergroup perspectives (pp. 123–144). Psychology

Seligman, M. E. P. (1975). Helplessness: On depression, development, and death. W. H. Freeman.

Daha Fazla Göster

Benzer Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu