Psikoloji

Obsesyonlar ve Kompulsiyonlar

Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB), obsesyonların ve kompulsiyonların birbirlerini takip ettiği, insanı son derecede rahatsız eden bir hastalıktır.
Obsesyonlar, insanların kontrol edemedikleri, sürekli tekrar eden bir dizi imge ve düşüncelerdir. Kompulsiyonlar ise bu düşüncelerden kurtulup rahatlamak amacıyla gerçekleştirdikleri eylemlerdir. İki terim arasındaki farkı açıklamak için bir örnekten yararlanmak gerekirse: Bir kişi her zaman kirli olduğunu düşünüyor ve bu düşünceden kurtulamıyorsa bu obsesyondur. Aynı kişi bu kirli olma düşüncesiyle sürekli ellerini yıkıyorsa bu bir kompulsiyondur.
Türkiye’de yapılan bir araştırmada Obsesif Kompulsif Bozukluk belirtileri; hastaların %76’sında bulaşma, %68’inde simetri, %44’ünde saldırganlık, %26’sında dini, %17’sinde bedensel, %16’sında cinsel ve %34’ünde ise diğer OKB belirtileri olduğu bulunmuştur. (1)


Tedavi Yöntemleri
Mevcut çalışmalar ve kanıtlar, OKB’nin birincil basamak tedavisinde SSRI grubu ilaçlar ve Bilişsel Davranışçı Terapinin (BDT) faydalı olduğunu göstermiştir. (1) Bilişsel Davranışçı Terapi, yeni bir davranış öğreterek istenmeyen davranışlardan uzak kalmamızı sağlar. BDT için çevre çok önemlidir bununla beraber her zaman pozitif sonuç vermese de hastanın stresle başa çıkabilmeyi öğrenmesinde etkili bir araç olabilir. OKB’de BDT etkili bir tedavi yöntemdir. Tedavinin iki temel bileşeni bulunmaktadır. Birincisi, obsesyonlara bağlı anksiyeteyi azaltmaya yönelik maruz bırakma (exposure) ikincisi, obsesyonel düşünce veya ritüellerin sıklığını azaltmak için yanıt önleme (response prevention) yöntemidir. (2)

Mitler ve Gerçekler

Mit: OKB, sadece belirli kişilik özelliklerine sahip insanlarda görülür.

Gerçek: OKB, herhangi bir yaş, cinsiyet, sosyal statüye sahip insanlarda görülebilir. Kişilik özelliklerimiz ile ilgili değildir.

Mit: OKB’de düşünceler öne çıkmazken her şey fiziksel tepkilerden ibarettir.

Gerçek: OKB hem obsesyonları hem kompulsiyonları içerir. Obsesyonlar bu hastalıkta önemli bir rol oynar ve düşünceler yüzünden fiziksel tepkiler ortaya çıkar.

Mit: OKB tamamen tedavi edilemeyen bir hastalıktır.

Gerçek: OKB tedavi edilebilir. İlaç tedavisi ve Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) semptomların azalmasına yardımcı olabilir. Tedaviye ne kadar erken başlanırsa o kadar iyidir.

Mit: OKB belirtileri gösteren insanlar kötü huylu ve şımarık oldukları için böylelerdir.

Gerçek: OKB, kişinin kontrolü dışında ortaya çıkan bir zihinsel bozukluktur. Kişi bilinçli bir şekilde veya isteyerek böyle davranmaz.

Mit: OKB’ye sahip kişiler sadece temizlik konusunda takıntılıdır.

Gerçek: OKB belirtileri çok çeşitlidir. Temizlik takıntısı sadece bunlardan biridir. Kişinin cinsellik, dini düşünceler, saldırganlık, simetri gibi farklı takıntılara bağlı belirtileri olabilir.

Mit: OKB’ye sahip kişilerin kontrolü yoktur ve tehlikeli olabilirler.

Gerçek: OKB’ye sahip kişiler, kendi obsesyonlar ve kompulsiyonlarıyla savaş verirler. Başkalarına zarar verme gibi bir yönelimleri yoktur.

OKB ile Yaşamak

Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) ile yaşamak zorluklarla dolu yorucu bir yolculuk olabilir. Etkili başa çıkma stratejileri ile bu zorluğu yönetmeyi mümkün hale getirebilirsiniz. Öncelikle, eğer OKB tanısı aldıysanız profesyonel bir psikiyatr ya da psikologdan yardım almanız gerekir, ardından ilaç tedavisi ile hastalığın belirtilerini hafifletmek önemlidir. BDT, OKB için etkili bir yöntemdir. BDT ile düşünce kalıplarınızı değiştirebilirsiniz. OKB’yi tetikleyen şeyin ne olduğunu bulmak önemlidir. OKB’yi genetik faktörler mi yoksa çevre mi tetikliyor, bunu araştırmak gerekir. Tetikleyen şeyleri tanıdıkça başa çıkmak için daha somut bir yol önümüzde belirir. Stres yönetimi yapmak, her hastalık için gerekli bir şeydir. Stres yönetimi tekniklerini öğrenmek ve uygulamak size iyi gelebilir. Sosyal desteği hafife almamak gerekir, tedavi sürecinize ailelerinizi, sevdiğiniz yakınlarınızı dahil etmek size motivasyon sağlayabilir. Her şeyden önce kendimiz varız ve kendi kendimize yardımcı olabilmeliyiz, bu yüzden meditasyon, yoga gibi şeyleri öğrenmek hafiflemenizi sağlayabilir. En son ve en önemlisi OKB ile başa çıkmak için semptomları kabul edip mücadele etmeyi bırakmamak gerekir. Hastalığı kabul etmek tedavinin bir parçasıdır.

KAYNAKÇA

  1. Şahin H. E. , Ediboğlu G. O. Obsesif Kompulsif Bozukluk: Kısa Bir Gözden Geçirme. Çukurova Tıp Öğrenci Dergisi. 2022; 2(2): 51-58.
  2. Yılmaz, B. (2018). Obsesif Kompulsif Bozukluk Tedavisinde Güncel Yaklaşımlar. Lectio Scientific. 2 (1), 21-42.  https://dergipark.org.tr/tr/pub/lectiosc/issue/39038/457692
  3. Gökçakan, N. (2005). Bir Obsesif-Kompulsif Bozukluk Vakasında Bilişsel Davranışçı Terapi Uygulaması. Mersin Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi. 1(1). https://dergipark.org.tr/tr/pub/mersinefd/issue/17392/181774
Daha Fazla Göster

Benzer Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu