Psikoloji
Trend

Siyasetin Psikolojisi – 1

Politik Psikoloji Nedir?

Günümüzde tam ve tek bir tanımı bulunmasa da politik psikoloji; bireyin duygu, düşünce ve davranışlarının siyasete etkileri ve siyasetten nasıl etkilendiğini konu alan bir çalışma alanıdır. Siyaset bilimi; sosyoloji ve yer yer felsefeyi, psikoloji ile ortak noktada buluşturan disiplinler arası bir sahadır ve sosyal psikolojinin bir alt dalı olarak da kabul edilir. Henüz görece yeni bir alan olsa da çalışma yelpazesinin oldukça geniş olduğunu söyleyebiliriz. Etnik kimlik psikolojisi, terör ve terörizm psikolojisi, liderler ve seçmenler, kitle psikolojisi, iç savaşlar, göçmen ve göçmen psikolojisi, medyanın siyaset ve toplum üzerinde etkisi, grup dinamikleri, toplumsal tavırlar gibi birçok alanda faaliyet gösteren politik psikolojiye zaman zaman “siyaset psikolojisi” adıyla da rastlayabilirsiniz fakat genç ve gelişmekte olan bir alan olmasından kaynaklı bu konuda da tartışmalar sürmektedir. Yine de biz bu yazımızda bu iki kavramı birbirinin yerine geçecek şekilde kullanacağız. Buraya kadar diyebiliriz ki politik psikoloji birçok disiplinin kesiştiği bir kavşaktır ve gelişmeye de devam etmektedir. Tarih içerisinde zaman zaman fark edilmeden temelleri atılmış, günümüzde de bir alt disiplin hâlini almıştır ve psikolojik teorileri siyasi süreçlerle birleştirerek siyasetin insanlar üzerindeki etkilerini araştırmaya da devam etmektedir.

İdeolojik Tutumların Belirleyicileri

Siyasi davranış terörizm ve savaş gibi uç noktalardan oy verme gibi daha günlük hayatın seyrinde bulunan her türlü eylemdir. Psikolojinin her alanında da gördüğümüz gibi siyasi davranışlar da hem genetik hem de çevresel/kültürel temelli gerçekleşir. Örneğin sağcı ve solcu eğilimlerin biyolojik temellere sahip olduğunu gösteren ve beyin yapısındaki farklılıkları ortaya koyan yeni nöropsikolojik çalışmalar bulunmaktadır ancak bu siyasi tutum ve davranışların tamamen önceden belirlendiği anlamına gelmez, aksine çevrenin etkisini yadsımak psikoloji bilimini ve birikimlerini bir tarafa itmek olur. Ekonomik durum, eğitim düzeyi, sosyal gruplar, medya, yetiştirilme biçimi ve daha bir nicesi de genetik faktörler kadar bu süreçlere dahildir. Örneğin beyin yapısındaki farklılıklar göz önünde bulundurulduğunda kişinin genetik olarak sağa eğilimli olması şaşırtıcı olmaz fakat aile ve çevresi onu solcu tutum ve davranışlara teşvik ederek yetiştirirse ilerleyen yıllarda siyasi tutum ve davranışları sola eğilimli olabilir. Bu da demektir ki yetiştirme şartları da aynı biyolojik etmenler kadar önem arz etmektedir. Öyleyse psikolojinin her alanında rastladığımız “Genetik mi, çevre mi?” sorusuna her zamanki gibi politik psikoloji için de “İkisi de” cevabını veriyoruz.

Sağcı/solcu davranış ve tutumlar ilgili araştırmalar siyaset psikolojisinin ana akım araştırma alanlarındandır bu sebeple konuyu hemen kapatmıyor ve son yıllarda da karşımıza sık sık çıkan başka bir konuyla devam ediyoruz: Tehdit ve tehdidin türü. Terör tehdidi her ne kadar anlaşılması zor olan bir eylem olsa da son yıllarda yer yer karşımıza çıkıyor ve kuşkusuz yaşamın her alanını etkiliyor. Seçmen olarak fikir ve eylemlerimiz de bunlardan biri. Bu tehdidin insanların sağcı kararlar vermesine zemin hazırladığı da son yılların araştırma bulguları arasında. Amerika Birleşik Devletleri’nde gerçekleşen 11 Eylül saldırıları sırasında ABD başkanlığı görevi yapan sağ parti temelli George Walker Bush’un saldırılardan sonra da yeniden seçilmesi kimilerini şaşırtmıştı. Ancak ilerleyen yıllarda yapılan araştırmalar gösterdi ki ulusal tehditler, seçmenlerde daha otoriter, muhafazakâr ve dolayısıyla da daha sağcı liderlerin sorunu çözebileceği inancını arttırıyordu. Peki daha evrensel sorunlar konusunda durum nasıl? Küresel ısınma üzerine yapılan çalışmalarda görüldüğü üzere sorunun evrensel olması, çözümün daha solcu kararlardan geçtiğinin düşünülmesine yani daha solcu eğilimler sergilenmesine sebep oluyor bu sebeple seçmen sorunun çözümünü solcu çözümle ve solcu liderlerde buluyor. Yani kısacası tehdidin türü, kişinin düşünce ve eylemlerini önemli ölçüde etkiliyor.

Sonuç olarak politik psikoloji, bireyin siyaset ve siyasetin birey üzerindeki etkisi üzerine çalışılan bir alandır.  Aynı sosyal psikoloji gibi ona alt dalı olarak eşlik eden bu alan da disiplinlerarası çalışma gerektiren bir sahadır. Araştırma alanları da günden güne genişlemekte, aynı sözü edilen çalışmalarda olduğu gibi dönemin şartlarına göre şekillenmektedir. Siyasi tutum ve davranışlarımızın, ideolojik eğilimlerin altında yatan genetik ve çevresel faktörleri keşfetmeyi amaçlamaktadır. Günümüzde ana akım araştırma alanlarından biri de tehdit ve tehdidin türüdür ki araştırmalar da bu yönde hızla devam etmekte, her geçen gün alan temellerini sağlamlaştırmaktadır. Politikanın tüm karmaşasına rağmen politik psikoloji, ortaya çıktığı günden bugüne karmaşık siyasi süreçleri ve insan zihninin keşfedilmemiş derinliklerini araştırmış ve henüz belki de başında olduğu bu yolculuğa aynı şekilde devam edecektir.

Kaynakça

Alper, S., & Yılmaz, O. (2020). Sağcılığın ve Solculuğun Psikolojisi: Farklı Dünyaların İnsanları. Nobel Akademik Yayıncılık.

Bi’şey Psikoloji. (2021). Politik Psikoloji Üzerine [Video dosyası]. YouTube. https://www.youtube.com/watch?v=lImjxtD7z2I&t=2356s

Çelenk Yılmaz, R. (2014). POLİTİK PSİKOLOJİ. Rüveyda Çelenk Yılmaz Blog. URL: https://ruveydacelenk.com/ilgi-alanlarim/politik-psikoloji/

Daktilo1984, (2022). Politik Psikoloji Nedir? | Mert Kayhan & F. Bora Ekim | Işık Üniversitesi Söyleşisi [Video dosyası]. YouTube. https://www.youtube.com/watch?v=cckMyCz5Kjw

Kansu, A. F., & Tarhan, N. (2018). Politik Psikoloji ve Politik Öz-Yeterlik. Üsküdar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi6, 1-18.

Daha Fazla Göster

Benzer Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu