
Yoga, kökeni yaklaşık 5.000 yıl öncesine dayanan fiziksel, zihinsel ve ruhsal bir uygulamanın tamamını oluşturur. Yoga, Sanskritçe “yuj” kelimesinden gelir ve “birleşim” ya da “bütünleşme” anlamına sahiptir. Bu terim, beden, zihin ve ruh arasında kurulan uyumlu bağlantıyı simgeler. Yoga; duruşlar (asanalar), nefes çalışmaları (pranayama), meditasyon, mantralar ve beslenme gibi çeşitli uygulamaları içerir. Yoga, bir din veya inanç sistemi değil, bir felsefe sistemi olarak tanımlanır. 1820’lerde Hindistan’ın sakin ve ormanlık bölgelerinde, yalnızca erkekler tarafından mistik bir rahatlama yöntemi olarak uygulanmaktaydı. Ancak 1920’lerin başında sağlık ve yoga üzerine araştırma merkezlerinin kurulmasıyla bu pratik, bir zindelik egzersizine dönüşmüştür. 1930’lu yılların sonlarına doğru kadınların da yoga yapmaya başlamasıyla birlikte, yoga dünya genelinde popüler bir uygulama haline gelmiştir (Alkan ve Özçoban, 2017). Yoganın sağlığımıza birçok olumlu etkisi bulunmaktadır. Peki yoga bunu nasıl başarır?

Yoganın önemli unsurlarından biri olan nefes kontrolü (pranayama), stres yönetiminde önemli bir role sahiptir. Stres olduğumuzda solunumumuz hızlanır ve vücudumuz “savaş ya da kaç” tepkisi verir. Pranayama teknikleri, nefesi düzenleyerek parasempatik sinir sistemimizi harekete geçirir ve sakinleşmemizi sağlar. Yavaş ve derin nefes almak, kalp atış hızını düşürür, kan basıncını dengeler ve bedenin rahatlamasına yardımcı olur. Yoga hareketleri (asanalar) yoluyla kaslarımız esner ve bu da gerilimi azaltır, kan dolaşımını hızlandırır. Bu esnada salgılanan endorfin, ruh halimizi iyileştirir ve stresimizin azalmasına yol açar. Özellikle yin yoga ve restoratif yoga gibi sakinleştirici yoga türleri, hem fiziksel hem de zihinsel rahatlama sağlayarak stresi azaltabilir. Literatürdeki bazı araştırmalar yoganın etkilerini incelemiştir:
Kavak’ın (2016) şizofreni hastalarında yoga uygulamasının fonksiyonel iyileşme üzerindeki etkisini incelediği çalışmada, 50’si deney, 50’si kontrol grubunda olmak üzere toplam 100 hasta yer almıştır. Araştırma sonuçları, deney grubundaki şizofreni hastalarına uygulanan yoga pratiğinin, hastaların iyileşme düzeyini artırdığını ortaya koymaktadır.

Harrison ve arkadaşlarının (2004) çalışmasında, DEHB tanısı almış çocuklar ve aileleri haftada iki kez yoga meditasyonu programına katılmıştır. Sonuçlar, ebeveynlerin daha mutlu ve stresiz hissettiklerini, çocukların ise DEHB belirtilerinde azalma, benlik saygısında artış ve ilişkilerde iyileşme yaşadığını göstermiştir. Ayrıca, çocukların uyku düzeni, kaygıları ve okulda odaklanma düzeylerinde iyileşme gözlemlenmiştir.
Malathi ve Damodaran (1999) tarafından yapılan bir araştırmada, 50 tıp fakültesi öğrencisi (25 yoga yapan, 25 kontrol grubu) üzerinde yoganın sınav stresi üzerindeki etkisi incelenmiştir. Sonuçlar, yoga grubunun hem bazal kaygı düzeylerinde azalma hem de sınav gibi stresli durumlarda kaygı seviyelerinde düşüş gözlemlenmiştir.
Yoga hem bedensel hem de zihinsel sağlığı destekleyen çok yönlü bir uygulamadır. Sadece bir egzersiz değil aynı zamanda bir yaşam tarzıdır. Yoganın pek çok faydası olduğu araştırmalar tarafından ortaya konulmuştur. Yoga yaparak stresinizi azaltabilir ve kendinizle daha derin bir bağ kurabilirsiniz. Bu dengeyi sağlamak, daha sakin ve huzurlu bir yaşamı beraberinde getirir.
KAYNAKÇA
Alkan, E., & Özçoban Aslantekin, F. (2017). Yoganın gebelik, doğum ve doğum sonuçları üzerine etkisi. Smyrna Tıp Dergisi, 64-71.
Harrison, L. J., Manocha, R., & Rubia, K. (2004). Sahaja yoga meditation as a family treatment programme for children with attention deficit-hyperactivity disorder. Clinical Child Psychology and Psychiatry, 9(4), 479–497.
Kavak, F. (2016). Şizofreni hastalarında yoganın işlevsel iyileşme düzeyine etkisi (Yayınlanmamış doktora tezi). Atatürk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Erzurum.
Köyüstü, S., & Kırık, A. M. (2021). Yogaya genel bir bakış ve yoga-sağlık ilişkisi. 21. Yüzyılda Eğitim ve Toplum, 10(28), 123-139.
Malathi, A., & Damodaran, A. (1999). Stress due to exams in medical students – Role of yoga. Indian Journal of Physiology and Pharmacology, 43(2), 218–224.