Belki de hepimizin “sarcasm” denilince aklına gelen ilk kişidir Chandler Bing. Gerek kendi sarkastik şakaları gerek hayatın ona karşı olan sarkastik tutumuyla çoğumuzun iyi veya kötü olarak bağlantı kurduğu bu karakteri gelin bir de psikolojik mercekle inceleyelim.
Bildiğimiz üzere, zorlu yaşam olayları olarak adlandırılan travmalar Chandler’ın hayatında ve şakalarında oldukça fazla bulunuyor. Ki bölümlerde gördüğümüz gibi, Chandler bu şakaları halk dilinde ‘izahı olmayan şeyin mizahı olur’ diyerek bir baş etme stratejisi olarak kullanıyor. Babasının bir Şükran Günü yemeğinde cinsel yönelimini açıklaması ve Chandler daha çok küçükken ebeveynlerinin boşanması, çocukken akranları tarafından uğradığı zorbalıklar, ‘Chandler is a girl’ şakası ve annesinin erişkin içerikli kitap yazarı olması gibi olaylar, Chandler’ın travmalarının demirbaşlarından. Örneğin ilerleyen bölümlerde gördüğümüz üzere Chandler o Şükran Günü’nden sonra Şükran Günü’nden nefret ediyor ve babasıyla uzun yıllar görüşmeyip düğününe dahi çağırmıyor. İlk başta bu davranış, çok uzak bir mercekten homofobik olarak gözükebilir ama biraz daha derine indiğimizde Chandler’ın bu tepkisinin kaynağının o Şükran Günü’nde babasının cinsel yönelimini açıklaması ve boşanma kararı ile küçük yaşta ailesinin dağılması, akranları tarafından babasının cinsel yönelimi üzerinden büyük zorbalıklara uğraması, aile ortamının ondan çekilerek alınması nedeniyle babasını suçlama eğiliminde olduğunu görürüz.
Chandler, ilerleyen bölümlerde “25 yaşına kadar seni seviyorum’a verilecek tepkinin ‘ah kahretsin’ demek olduğunu sanıyordum.” Monica ile ciddi kavgalarındaki ilk çözümün direkt ayrılmak olduğunu düşünmesi, Janice ile yaşadığı ilişkideki dengesiz spektrumlar ve ilişkileri biraz ciddileşince hemen kaçması onun kaçıngan ve güvensiz bağlanma şemaları olduğu yönünde büyük sinyaller veriyor. Chandler erken çocukluk döneminde ilk bakım verenleri olan anne ve babasından göremediği bağlılık ve sevgiyi, yaşamının ilerleyen dönemlerinde başkalarına vermekte oldukça zorlanıyor. En ufak bağlılık içeren her ilişkinin onu çok büyük kaygılara ve bu kaygılardan kaçınmaya ittiğini defalarca gördük. Bağlanmak kadar ayrılmakta da zorlandığını, hem romantik hem de arkadaşlık ilişkilerinde çok kez şahit olduk. Bu da yine onun güvensiz bağlanma ve kaçınmalarıyla ilgili olan şemalarına itiyor.
Yaptığı bazı şakalar temel içerik ve niyeti bu olmasa dahi zorbaca gelse de çoğu sahnede görüyoruz ki bu aslında Chandler’ın zamanında uğradığı zorbalıkları kapatmak ve bunlarla yaşayabilmek adına geliştirdiği bir cope mechanism. Hayatının ilerleyen yıllarında hâlâ bu dönemlerden kalan öz güven, öz saygı ve öz sevgisinde derin yaralar olduğunu ve bunları kapatmak için ya da bunlarla ilgili kimse ona şaka yapamasın diye sarcasme başvurduğunu görüyoruz.
