Psikoloji

YİN Mİ? YANG MI? KARANLIK VE AYDINLIK ÜÇLÜ KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ

“Gördüğün gibi, hiçbir şey tümüyle yin ya da yang değildir. Her şey içinde karşıtının en

azından tohumunu barındırır: Kış yaza dönüşür; yukarıya çıkan her şey aşağıya inmek zorundadır.

Benzer şekilde, yang olmazsa yin de olmaz; tıpkı sıcak olmadan soğuğun aydınlık olmadan karanlığın

olmayacağı gibi.”

Empati – Adam Fawer

~

Karanlık ve aydınlığı bir spektrum düzleminin iki ayrı ucuna yerleştirsek bahsedeceğim kişileri spektrumun hangi ucuna yerleştirirdiniz?

  • Diğer insanları kendi hedeflerine ulaşma yolunda fütursuzca kullanan bir çalışma arkadaşı,
  • Kendine körü körüne hayranlık duyan ve bunu diğer insanları değersiz hissettirerek yapan bir partner,
  • İnsanlara herhangi bir çıkar gözetmeden yalnızca onların iyiliği için yardım eden bir sosyal sorumluluk gönüllüsü,
  • Kimseyi sahip olduğu din, dil, ırk doğrultusunda ayırmadan kabul eden bir insan.

Her birimizin zihninde oluşturduğu spektrum, karanlık ve aydınlığı değerlendirme açılarımızda çok büyük farklılıklar söz konusu olmadığı sürece birbirinden çok da farklılaşmayacaktır. Öyleyse bu spektrum neyi ifade ediyor? diyorsanız devam edelim.

Karanlık/Aydınlık Üçlü kavramları, kulağa ilgi çekici gelmekle birlikte alan yazında görece yeni ve çalışmaların devam ettiği bir araştırma konusudur. Bugüne dek yapılan araştırmalar ve onların sonuçları doğrultusunda konuşacak olursak karanlık üçlü kişilik özellikleri, kişiler arası iletişimi doğrudan etkileyen ve negatif yönler içeren üç özellikten oluşurken aydınlık üçlü kişilik özellikleri, pozitif yönler içeren ve karanlık üçlünün tam zıddı olmasa da iki kavram arasında güçlü bir negatif ilişkiye işaret eden üç özellikten oluşur. Bu noktada özellikle karanlık üçlü için konuşacak olursak unutulmamalıdır ki bu kişilik özellikleri yine kendi içinde bir spektrum üzerinde değişen düzeyi herkeste farklılaşabilen ancak söz konusu düzeyin yüksek olması durumu da herhangi bir kişilik bozukluğuna işaret etmeyen bir yapıya sahiptir. Bu sebeple bu özellikler herhangi bir tanı değeri taşımamaktadır.

Arkadaş ilişkilerinden romantik ilişkilere, iş hayatından günlük hayatın herhangi bir alanına uzanan yaşamımızı ve ilişkilerimizi büyük oranda etkileyen karanlık üçlüye baktığımızda makyavelizm, narsisizm ve psikopati bizi karşılar. 

Makyavelizme değindiğimizde bu kavramın ismini, Machiavelli’nin “Prens” kitabından yola çıkılarak aldığını söyleyebiliriz. Bu kitap, politika üzerine yazılmış olmakla birlikte, hedefe giden yolda her şeyin mübah olduğu mesajını vermektedir. Bu mesajdan da anlaşılacağı üzere makyavelizm boyutu, hedeflerini gerçekleştirmek ve kendi çıkarlarını korumak doğrultusunda insanları kullanmaktan çekinmeyecek kişilere işaret etmektedir.

Narsisizm boyutunda ise kendine aşırı düzeyde değer biçen empatiden yoksun bir tablo çizen ve başarılarını abartırken eleştirileri katiyen kabul etmeyen kişiler karşımıza çıkar. Bu noktada önemli

olan narsisizmi bir kişilik bozukluğu olarak değil, kişilik özelliği olarak ele almaktır çünkü her boyutta olduğu gibi narsisizm boyutunda da bulunulan düzey kişiden kişiye farklılık gösterecektir.

Son boyut olan psikopati ise toplumun düzenini sağlayan ve koruyan mekanizmalara karşı duyarsız, dürtüsel davranışların ön planda olduğu ve zarar verici herhangi bir davranış sonucunda pişmanlık duygusu yaşamayan duygusal olarak sığ bir profil çizen insanlara işaret eder. Bu noktada son yıllarda yapılan araştırmalar psikopatinin, kişilik bozukluğunun yanı sıra bir kişilik özelliği olarak da karşımıza çıkabileceğini söylemektedir. Bu kişilik özelliğinin ne kadar güçlü olduğu ise tıpkı diğer boyutlarda olduğu gibi bir spektrum üzerinde değişmektedir.

Muhtemelen her birimiz bu boyutlara çeşitli düzeylerde sahip olan insanlarla karşılaştık ve çeşitli etkileşimlerde bulunduk. Herbirimizin deneyimi bizlerin de sahip olduğu özelliklere göre değişse de genel olarak değerlendirildiği zaman görülmüş ki bu karanlık üçlü kişilik özelliklerine sahip bireyler kısa süreli ilişkileri daha fazla tercih ediyor ve duygusal bağ kurmaktan kaçınıyorlar.

Narsisizm boyutunda yüksek olan kişiler daima kendilerini haklı gördükleri ve eleştiri kabul etmedikleri için uyumsuz olarak kabul edilirken reddedilmeye karşı hassas oldukları için ilişkilerinin bitmesini önlemeye yönelik daha fazla çaba sarf ettikleri de görülmüş ancak buna karşılık makyavelist kişiler, duyguların saklanması gerektiğini ve insanların güvenilmez olduğunu düşündükleri için ilişkilerde daha az bağlı oluyor ve daha kopuk bir profil çiziyorlar.

İlişkileri büyük oranda etkilediği kabul edilen bu karanlık üçlü, son derece önem arz etse de insana olumsuz bakışı sebebiyle insanın kendi içinde aydınlığı da karanlığı da farklılaşan düzeylerde barındırabileceği görüşünden yeni bir teori ortaya çıkıyor: Aydınlık Üçlü. Aydınlık üçlü kişilik özellikleri; diğer insanlara yönelik sevgi, inanç, yardımseverlik gibi bileşenlere dikkat çeken ve insanlığa inanç, hümanizm ve Kantçılık olarak karşımıza çıkan özelliklerdir.

Bu üç özellik, karanlık üçlü gibi yıkıcı değil, yapıcı bir yaklaşıma ve ilişkileri pozitif etkileme gücüne sahiptir.

İnsanlığa inanç boyutu, insanların temelde iyi olduğu görüşüne dayanır. Bu boyutta önemli olan davranışlardan bazıları; insanları temelde iyi olarak kabul etme, onlara güvenme ve affedici olma olarak sıralanabilmektedir.

Hümanizm boyutu ise insanları herhangi bir din, dil, ırk ayrımı üzerinden değerlendirmeyerek yalnızca insan oldukları için onları sevmeye, takdir etmeye ve önemsemeye işaret eder. Bu yaklaşım insanı pozitif olarak değerlendirmeye önem verir.

Aydınlık üçlünün son boyutu olan Kantçılık ise insanlara çıkarlarımız doğrultusunda değil, yalnızca insan oldukları için iyi davranmamız gerektiğini söyler. Bu doğrultuda insanları bir araç olarak görmemek gerektiğini vurgular. Karanlık üçlü boyutuna geri döndüğümüzde Makyavelizm, Kantçılık boyutunun tam zıddı olarak karşımıza çıkmaktadır.

Yapılan birçok çalışmada aydınlık üçlü kişilik özellikleri yüksek düzeyde olan bireylerin, düşük olanlara göre köyü niyet taşıyan davranışlara yine kötü niyetle karşılık verme olasılıklarının daha düşük olduğu aydınlık üçlü özelliklerinin düzeyi yükseldikçe yaşam doyumunun da yükseldiği görülmüştür.

UYARI: Her üçlü kişilik özelliği için de boyutlar, belli bir spektrum içerisinde farklılaşan düzeylere sahip olabilmektedir. Bu sebeple karanlık üçlü kişilik özelliklerinin herhangi bir patolojiye işaret etmeyeceğini unutmamak önemlidir.

~

İnsan olmak, yürürken kimi zaman içimizden yansıyan ışıkla yolu keşfettiğimiz kimi zaman içimizdeki ışık söndüğünde önümüzü göremeyip kendimize çarptığımız duvarları aynalardan oluşan bir labirent içinde ilerlediğimiz dinamik bir süreç. Bu yolda iyi ve kötü, aydınlık ve karanlık, yin ve yang; karşıtı var olduğu sürece bir anlam kazanıyor. İnsan için ikisini de içinde barındırmak ise muhakkak ki kaçınılmaz. Yine de hangisini besleyeceğimiz, her yeni günde değiştirme hakkına sahip olduğumuz bir tercih.

Kaynaklar:

KARANLIK ÜÇLÜ ÖLÇEĞİ: TÜRKÇEYE UYARLAMA, GÜVENİLİRLİK VE GEÇERLİLİK ÇALIŞMASI, TOPLU YAŞLIOĞLU, D. ATILGAN, Ö., Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, 2018.

Karanlık Üçlü Kişilik Özelliklerine Alternatif Pozitif Bir Bakış: Aydınlık Üçlü Kişilik Özellikleri, Dursun, A. Gelişim ve Psikoloji Dergisi, 2023.

Karanlık Üçlü Nedir? Aposto.com, 2022.

Daha Fazla Göster

Benzer Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu