Psikoloji

Farklı Kişilik Tiplerinde Romantik İlişkilerin Dinamikleri

Her birey benzersiz bir kişilik yapısına sahiptir. Bu kişilik yapısı günlük hayatımızı, ilişkilerimizi ve davranışlarımızı şekillendirir. Romantik ilişkiler de her bireyin kişilik özelliklerinden büyük ölçüde etkilenir ve bu özellikler ilişkilerin seyrini belirler. Farklı kişilik tipleri romantik ilişkilerde farklı şekilde reaksiyon alır, bağlanır veya etkiler yaratır. Bu yazıda bağımlı, borderline, histerik ve histriyonik, obsesif ve narsistik kişilik gibi bazı yaygın kişilik tiplerinin ilişkilerdeki dinamiklerini inceleyeceğiz. Yalnız unutulmamalıdır ki bu yazıda bahsedilen kişilik tipleri, birer bozukluk olarak değil yalnızca karakter yapısı olarak ele alınmıştır. O nedenle, kendinizle veya başkalarıyla ilgili bir yargıya varmadan sadece okumaya odaklanmak daha sağlıklı bir yaklaşım olacaktır.

Bağımlı Kişilik

Adından da anlaşılacağı üzere bağımlı kişilikler karşı tarafa üst düzey bir bağlanma sergilerler. Ancak başkaları onları desteklerse kendilerini güvende hissedeceklerine dair bir inançları vardır. Bu nedenle kendi kendilerine yetecekleri düşüncesi bu kişilik tipi baskın bireylerde yeteri kadar gelişmiş değildir. İlişkilerde kaybetme korkuları baskın olup sürekli olarak karşıyı tatmin etme ve onay alma düşüncesinden beslenirler. Cinsel yaşamlarındaki primer güdüleri ise haz almadan ziyade şefkat görmek, sevilmek ve kabul görmektir. Öncelik, kendi zevklerinden çok partnerlerinin zevklerindedir.

Borderline Kişilik        

Borderline kişiliğe sahip bireyler yani sınırda yaşayanlar da bağımlı özellikler sergileyebilirler. Bununla beraber bu kişilik tiplerinde yoğun duygusal dalgalanmalar da belirgindir. Partnerlerine karşı tapma derecesinde duydukları yoğun sevgi bir anda nefrete dönüşebilir. Bu nedenle ilişkilerinde karşılıklı bir güvensizlik ve dengesizlik hâkim olur. Cinselliği ise çoğunun sandığının aksine uç noktalarda yaşamak zorunda değildirler. Aksine duygusal boşlukları kapatmak ve bağlanma ihtiyacını karşılamak için kullanabilirler.

Obsesif Kişilik

Obsesif kişilik tipleri mükemmeliyetçi olmasıyla bilinir ve daimî bir kontrol ihtiyacındadır. Hâliyle romantik ilişkileri de bu kontrolcülük ve şüphecilikten nasibini alır. Bu durum partnerleri için sıkıcı ve boğucu bir duruma yol açabilir. Cinsellik ise onlar için bir görev ve rutin işlevi taşır. Üst düzey obsesif kişiliklerin bir süre sonra cinsellikten çekildiği bile görülebilmektedir.

Daha çok baskıcı bir ailenin ürünü olan obsesif bireyler için mükemmel olmak istek değil, kabul edilmek için bir ihtiyaçtır. Partnerlerine karşı ise gerek cinsellikte gerekse gündelik hayatta hata payını düşürmek ve onlar tarafından kabul görmek için mükemmelliyetçi yaklaşırlar.

Histerik ve Histriyonik Kişilikler

Histerik kişilikler, özellikle histerik tipteki erkekler, partnerlerinde anne figürünü arama yatkınlığına sahiptirler. Ancak anne figürünü arzulayamayacakları için cinsellikte isteksizlik yaşarlar. Arzuladıkları veya cinsellik yaşamak istedikleri kadınları ise daha aşağılık görmeye meyillidirler. Histiriyonik kişilikler ise dikkat çekmeyi severler ve duygularını abartılı denecek bir biçimde ifade ederler. Onay alma ve kabul görme istekleri bağımlı kişilikler gibi baskındır. İlişkilerinde sürekli ilgi görmeyi bekler ve büyük dramalar yaratabilirler.

Davranış açısından birbirlerine benzeseler de histerik ve histriyonik kişiliklerin belli başlı farklılıkları vardır. Bunlardan ilki histerik kişiliklerden farklı olarak histriyonik kişilikler kimlik bütünlüklerinin tam olarak sağlayamamıştır. Histerik kişilikler nevrotik düzeyde sosyal hayata uyumlu yaşarken histriyonik kişilikler daha çok borderline kişilik örgütlenmesinde yaşarlar. Aralarındaki bir diğer farksa histerik kişilikler haz alabilecekleri bir aşk arayışındayken histriyonik kişilikler kabul görme, şefkat ve onay ararlar. Tezat olarak bu arayışlarına rağmen histriyonikler içgüdüsel olarak cinsel davranışlar sergilerler. Ancak bütün bu ilgi ve aşk arayışlarına rağmen hem histerik hem histriyonik kişilikler çoğunlukla gördükleri ilgi karşısında geri adım atmaya veya ilgiyi görmezden gelmeye meyillidirler.

Narsistik Kişilik

Narsistler, ilişkilerinde kendilerini merkeze koyma ve başkalarını görmezden gelme eğilimindedirler. Psikoanalitik açıdan narsistler düşük öz güvenlerini bu tarz bir ego patlamasıyla kapatmaya çalışırlar. Aslında asıl istedikleri içlerindeki çocuğun takdir toplamasıdır. Bu nedenle romantik ilişkilerinde ilgi ve övgü odağı olmayı arzularlar. Hatta öncelikleri başkalarını kendilerine aşık etmek ve hayran bırakmaktır. Onlar da obsesifler gibi kontrol etme eğiliminde olabilirler. Ancak narsistlerin farkı partnerlerinin bağımsızlığından yani gitmelerinden korkmalarıdır. Cinsel yaşamları ise yine bu düzeyde kontrolcü ve benmerkezci seyreder. İlişkiyi ve cinselliği domine etme istekleri baskındır.

Images by Peakpx, Vogue, Medium

Daha Fazla Göster

Benzer Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu