
İncinmiş partner nedir? İnsan ilişkileri bazen iyileştirici olabildiği kadar yaralayıcı ve hasar bırakıcı da olabilir. Özellikle romantik ilişkiler. Bazen gelecek hayalleri, hedefleri kurduğunuz partneriniz her ne kadar bu gelecekte sizi planlayarak konuşsa da fiziksel, psikolojik, duygusal olarak birilerini daha ortak ediyor olabilir. Evet ihanet.
Bu gibi durumlarda karşımıza çıkan incinmiş partner, ana ilişkideki tek kişilik varsayımı ihlal edilmiş kişidir.
Peki aldatmalardan sonra ne olur? Temelde iki sonuç vardır. Ayrılık ve bitiriş ya da devam ve onarım.

Her ne kadar ortada bir ölüm olmasa dahi iki senaryoda da bir yas kavramı ortaya çıkar. Burada bahsedilen yas yaşanmayan veya yaşanamayan ihtimaller, artık kurulacak olan yeni normal, tutulmayan sözler, sahip olunan masumiyetin, duygunun ve bilinmezliğin kaybı gibi bir çok kavramı içerir ve her yasın zorluğu gibi duygusal yas da oldukça zordur. Hatta kimilerine göre birinin ölümü gibi daha fiziki bir yas ve kayba göre daha zordur. Çünkü kaybedilen şey soyuttur ancak aynı zamanda da somuttur. Genelde görülen bir şeyle baş etmek onu bir mantığa atfetmek daha kolay gelirken duygusal kayıptan doğan bir yas hem kişi için çeşitli zorluklar taşır hem de aşılması için daha farklı aşamalar gerekmektedir. Örneğin toplum bu acıyı küçümseyebilir, nüks etmeler ve alınan kararlar fiziki bir ölçek olmadığında ilerleyişin görülmesi zor olabilir.
Devam yani onarım evresi genelde şu şekilde ilerler. İncinmiş partner güçlü bir kayıp hissiyle baş etmeye başlarken sadakatsiz partner birbiri ile çelişen ve pek de uyuşmayan duygu, davranış ve bunların sonuçlarıyla baş etmeye başlar. Bu evrede her iki taraf da artık olan bir olay üzerinden öncesi ve sonrasındaki hislerini normalleştirmeye başlar. Yani artık ilişki dinamiklerindeki yeni normali bulmak ve bu olay ve sonrasında, hakkında sahip oldukları duygu ve düşünceleri anlamlandırarak bir yere koymaya başlarlar. Ancak bunun için önce duyguların bastırılmadan yaşanması gerekmektedir ki sonraki aşama olan duyguların yatıştırılması gelsin. Duygular yatıştırıldıktan sonra ise karar safhası gelmektedir. Artık çiftin senaryo 1 yani ayrılık ve bitiriş mi yoksa senaryo 2 yani devam ve onarıma mı karar vereceğini seçmesi gerekir.

Bu aşamayı ertelemek, durumu zorlaştırıp kısır döngülere sokacağı gibi bu aşama hiç kolay da değildir. Bu aşamada eğer senaryo 2’yi seçerseniz yani birbirinize yeniden bağlanmayı seçerseniz bu yaşantıyı üzücü bir travma olarak değil bir uyarı alarmı olarak görmeye başlayabilirsiniz, “Bu yaşanmalıydı, artık ilişkimizde yeni bir dönem var bu af ve yeniden inşa ilişkimizi eskisinden daha farklı ancak daha güçlü olacak.” diye de düşünebilirsiniz.
Genelde aldatma sonrası duyduğumuz bazı söylemler: “Bunun bizim başımıza geleceğini hiç düşünmemiştim, biz parmakla gösterilen mükemmel bir çifttik.” “Ben bunu hak edecek ne yaptım, bende ne eksik, ne yanlış, ne bozuk?” “Ben yalnızca partnerimi değil kendimi ve hayatımı da kaybettim, bildiğim her şey yalanmış, artık kimseye hiçbir şeye hatta kendime bile güvenemiyorum.”
Bu çarpık bilişlerin sebebi kimi zaman partnerinizi aklamak veya bir başkası yerine kendinizi suçlamak daha kolay olduğu için veya insan yapısı olarak bir şeyleri anlamlandırmadan rahat edememeye programlı olduğumuz için neden arayışından olabilir ancak psikolojik olarak şunu biliyoruz ki bu çarpık bilişler benzer bir deneyim yaşamayan kişiler için çok absürt gelse de yaşayan kişiler için çok normaldir. Çünkü tıpkı TSSB’de olduğu gibi aşırı duygusal stres altında olan kişilerin hayattan çekilme veya kendileriyle kurdukları bağı koparma, hatta hayattan kopma eğilimleri olabilmektedir.