Psikoloji

 Astroloji: Burçlar Ve Kusurlar

İnsanlar ikiye ayrılır: Biri burç sorduğunda gözlerinin içi parlayarak cevap verenler ve muhabbetin gidişatını tahmin ederek başını öne eğenler. 

Astroloji bir sözde bilim olarak hiç olmadığı kadar sükse yaptı. Neoliberalizmin insan hayatına dayattığı kişisel gelişim furyası, insanların kendileri ve gelecekleri hakkında konuşmalar yapmasını değerli kıldı. Yüz yıllardır her türlü öğretinin dayattığı şeyi açıklaması onu çekici kıldı. “İnsan Kendini Bilmeli”, “Sen kendini bilmessen, ya nice burç sayfası okumaktır”. Gelin sizlerle astrolojinin ve burçların, insanların kim olduğuna dair sanki gerçekten öyleymiş gibi nasıl algılattığına bakalım.

İlk olarak insanlar kendileri hakkında bir şeyler söylenmesini her zaman sevmiştir. Bu çocukluğunuzda anne-babanızın sizin hakkınızda söylediklerini kapı ardı dinlemekten tutun da mahalle dedikodularında insanların hakkında söylenenleri çok ciddiye almasına kadar böyledir. Ki bu kişinin kim olduğunu bilemediği güvensiz ve belirsizliğin ortadan kaldırılması da ayrıca ilgi uyandırır. Kültürel dinamiklere baktığımızda iç görüsü (kişinin kendi hakkında farkındalığının olması) az olan bir toplum için bu denli kişiselleştirilmiş bir dille ifade edilen söylemlerin sizde karşılık bulması çok artıyor. Barnum Etkisi burada bize bir takım doneler sunuyor. Barnum Etkisi; bireylerin özellikle kendisi için hazırlanmış gibi görünen, ama aslında büyük çoğunluktaki insanlara uyacak kadar genel ve belirsiz kişilik betimlemelerini doğrulama eğiliminde olduğumuzu söyler. Tıpkı burçların yaptığı gibi. Sizin için yazımın en sonuna sadece size özel hazırlanmış gibi okumanızı istediğim küçük bir hediye de bırakacağım.

Bunların yanında kendini gerçekleştiren kehanet de bu duruma katkı sağlıyor. Yani size bir etiket olarak bir özelliğinizin söylenmesi; devamında sizin de buna denk düşecek şekilde davranmanızı sağlıyor. Örneğin biri size nazik biri olduğunuzu söylediğinde ilerleyen süreçte nazik davranışlarda bulunma ihtimaliniz artıyor. Yani kehanet kendini gerçekleştirmeye başlıyor. Bunun da öncesinde, yani size bu etiket verildiği anda beyniniz bu etiketi doğrulayacak örnekler size sunuyor. Örneğin size “kararsız birisin” desem bunu doğrulayacak anılarınız aklınıza geliyor, aksine “kararlı birisiniz” deseydim bu sefer de kararlı davranışlarınızı aklınıza getirerek bunu doğrulamaya çalışacaktınız.

Biraz daha eşeleyecek olursak burç yorumlarının şu soru ekseninde şekillendiğini görüyoruz:

“Nasıl Bir Karakter Arzulanıyor ?”

Kararlı, hatalarla barışan, pozitif enerjili, güçlü yapılı, çoğu konuda bilgi sahibi, cesur, girişken, nazik doğalı, içinde gizli cevhere sahip, duyguları kontrol edebilen ama yer yer de dolu dolu yaşayan, güvenilir davranışlar sergileyen tutarlı ve sevecen bir mizaç…

Toplumsal olarak arzulanan özellikler ise; parlayan, kıskanılan, çevre tarafından takdir duyulan, gururu okşanan, hayranlık duyulan, etkileyiciliğinin yanında mütevazi de olabilen…

Kimliğin inşa edilmesindeki telkinler de şu yöndedir: Kendine zaman ayıran, kendine nezaket gösteren, kendi sorunlarına çözüm bulabilen, kendini izole edebilen, kendine bir şeyler katabilen, cesur adımlar atabilen, kendini yönetebilen, gerektiğinde kendini zorlayıp gerektiğinde de kendine yüklenmeyip şefkat gösterebilen…

Öteki kurgusu mutlaka olmalı: çevredeki bencil insanlar, iyi niyeti olmayan düşman kişiler, sizi hak edenler, arkadan konuşanlar, dostluklardan elde edilen kazanımlar, ihmal edilmiş arkadaşlıklar, toksik-monoton kalabalıklar, güvenilir kişiler, vakit çalan insanlar… (Orçin, 2021).

Kapitalist kültürün modern dünyada dayattığı birçok öge burçlarda alttan alta yedirilmiştir. Başarı formülleri, hep daha mutlu olunabileceği, kendini pazarlamak, kendini satmak, mükemmellik, kendini beğendirmek, neşeli olmak, kavgacılık, gelecekte daha iyi olacağı inancı… Burçların yaptığı şey sürekli alt metinde mutluluk vaadi vermesidir. Sizin şimdi’de nasıl olduğunuzu açıklayıp sizi geleceğe hazırlıyor. Bu söylem esnasında okur “mutluluk arayışında olan yolunu kaybetmiş pasif birey” konumunda, astrolog ise otoriter ve kurtarıcı figür haline gelmektedir. Pasifize edilmiş bireye vermek istenilen mesaj sisteme itaat ederek mutlu olmasının daha zahmetsiz olacağıdır. Bu da belirli davranışları yerine getirirlerse mutlu olacaklarına dair söylemde mevcuttur.

“Farklılaşan yolları benimsemeye çalışırsanız hayatınızda mutluluğa da yer açmış olacaksınız” (Habertürk, 05.07.2021, İkizler).

 “Sağlığınız ve mutluluğunuz için düzeninizde bazı değişiklikler yapmayı düşünebilirsiniz” (Habertürk, 05.07.2021, Yay) (Orçin, 2021).

Pek çok duygusal alana hitap eden, modern yaşamın birçok risk, tehdit ve sorunlarla yüklü korku ve kaygı dünyasından kaçışın kapısını aralayan astroloji; geneli kapsayacak söylemleri kişiselleştirip “siz” dilinde vererek, perdelenmiş bir gerçekliği insanlara satmaktadır. Gelecek söyleminde ikame duygularla sürekli bir vaat içererek, zamansız bir eylemi klişe ifadelerle insanların önüne mutluluk reçeteleri halinde sunmaktadır. Sekülerleşen dünyanın buna ihtiyacı olduğu aşikar. Ancak hiçbir kişinin gök ve yıldızların hareketinden insan psikolojisine dair çıkarımda bulunacak bilimsel dayanağı yoktur.

Kaynakça

Psikolojik Astroloji Akademisi (2022). Güneş ve Ay (Jungiyen Psikoloji Perspektifinden). Astroloji Eğitimi. https://www.paakademisi.com/gunes-ve-ay-jungiyen-psikoloji-perspektifinden/

Orçin, G. (2021). Kitlesel Sığınakta Bir Mutluluk Vaadi: Günlük Astroloji Sayfaları Üzerine Bir Analiz. Egemia Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Medya Ve İletişim Araştırmaları Hakemli E-Dergisi, (9), 141-161.

Daha Fazla Göster

Benzer Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu