Anormal
Herkes günlük yaşantısında sıklıkla kendisine farklı gelen ve anormal olarak gördüğü kişiler veya olaylar ile karşılaşır. Sokakta yaşayan bir kişinin homurtusu, tanı almış bir alzaymır hastasının hareketsiz duruşu ya da sınıf arkadaşınızın yemek yeme biçimi sizin için tuhaf olabilir. Dikkatinizi çekerim “sizin için” diyorum. Sizin için tuhaf olabilir, onlar için her şey sıradandır. Peki nedir bu anormal, anormalin bir standardı ya da kuralı var mıdır? Bu yazımızda hep beraber anormal psikolojinin bakış açısına değiniyoruz.
Anormal psikoloji, zihinsel bozuklukların doğasını, nedenlerini ve tedavisini anlamaya yönelik çalışmalar gerçekleştiren psikolojinin alt alanlarından biridir. Anormal psikoloji, patoloji olarak da adlandırılır. Bu alanla ilgilenen psikologlar bilimsel olarak soru sormaya ve cevapları tutarlı ve mantıklı şekilde bir araya getirmeye çalışırlar.
Anormal tanımı için hâlâ dünya çapında tutarsızlıklar bulunmaktadır. Buna rağmen yine de kavramın tanımına genel bir çerçeve çizilmiştir. Bu çerçeveyi 7 başlık altında toplayacak olursak
1) Acı Çekme: Kişinin psikolojik olarak acı çekme durumu ve derecesi incelenir.
2) Uyumsuz Davranışlar: Hayatınızdan keyif almanızı engelleyen tutumlardır. Burdaki uyumsuzluk hem bireysel hem toplumsal bir değerlendirme içerir.
3) İstatistiksel Sapma: Durumun ya da olayın istatistiksel olarak nadir ve istenmeyen olma derecesi ölçülür.
4) Toplum Standartlarını İhlal Etme: Toplum tarafından onaylanmayan ve norm dışı olan olaylar.
5) Sosyal Rahatsızlık: Norm olmayan toplum kuralları ihlal edildiğinde rahatsızlık yaratan davranışlar.
6) Mantıksız ve Tahmin Edilemez: Alışılmışın dışında ani gelişen davranışlar.
7) Tehlikeli Olma Hâli: Kişinin kendisine veya başka birine zarar verme durumu.
Bu yedi başlığa ayrı ayrı baktığımızda aslında hepsinin anormal olmayan davranışlar barındırabileceğini görürüz ancak bir davranış birden çok kalıba dahil olabiliyorsa davranışın normalliğini tekrardan sorgulamanızı tavsiye ederim. Yıllardır davranışları sınıflandırmaya çalışıyoruz çünkü bu bizim mental rahatsızlıkları sınıflandırma ve tasnif etmede ana çıkış noktamız.
Mental bir rahatsızlık olan ve neredeyse anormalliğin tüm kalıplarına uyan şizofreni rahatsızlığından örnek vererek bir değerlendirme yapalım. Şizofreni rahatsızlığı bulunan kişinin yaşantısı olumsuz etkilenecek ve kişi doğal olarak ruhsal bir acı da çekecektir. İstatistiksel açıdan baktığımızda da yine istenmeyen ve nadir görülen bir davranış biçimidir. Sanrı ve halüsinasyonlardan kaynaklı toplum tarafından onaylanmayan davranışlar da sergileyebilirler örneğin kafalarındaki seslerle konuşurken boşluğa haykırıyormuş gibi algılanacaklardır. Özellikle paranoit şizofreniden bahsedecek olursak yine semptomlarından dolayı kendilerine ya da çevrelerine zarar verecek davranışlarda bulunabilirler.
Anormalliğin tanımının büyük bir kısmı toplum tarafından oluşturulur. Toplumun sürekli değişen bir kalıp olması sebebiyle de yaklaşık 10 yılda bir de anormalliğin tanımı değişir. Toplumdan topluma kültürden kültüre değişen bazı yargılar ve davranışlar da bulunur bu sebeple değerlendirme yaparken kültürü de göz önüne almayı lütfen unutmayın. En basitinden örnek vermem gerekirse Avrupa’daki alkol tüketimine verilen tepki ile Arabistan’dakine verilen tepki bambaşka olacaktır ancak hangisinin anormal olduğunu söylemek zor olsa gerek.