BayramÖzel GünlerPsikoloji

Milli Mücadele’nin İlk Adımı

Her yıl bugün kutlamalarla, okulların bando takımlarının yürüyüşleriyle ve söylenen marşlarımızla sokaklarda seslerimiz yankılanıyor. Lise yıllarımda ben de o yürüyüşlere katılırdım. Her 19 Mayıs’ta yürürken hem heyecanlanır hem de bize bugünü armağan eden kişiyi bir kez daha sevgi ve minnetle anardım.

Günün anlam ve önemine hepimiz oldukça hakimiz. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkışı ve sonucunda Milli Mücadele’nin başlaması. Bir diğer deyişle bugün Milli Mücadele’mizin ilk adımı. Peki bugün coşkuyla kutladığımız 19 Mayıs’ta 1919’da nasıl bir duygu hakimdi? Hiç yoktan bir ülke kurmaya giderken Atatürk neler düşünüyordu? Bandırma vapuru küçük sayılabilecek bir vapurdu, peşinde vapuru batırmakla görevlendirilmiş İngiliz askerleri vardı ve doğacak yeni ülkeye dair düşünceler hakimdi.

Tarihte her daim bizi batırmak için peşimizde olan İngiliz’lerin Bandırma vapurunu batırmaması için güzergâh değiştirilmiş ve Sinop’a yaklaşılmış. Sinop’ta İngiliz askerleri vapuru kontrol ederken sinirlenen Mustafa Kemal, “Ne ahmaklık! Silah ve cephane arıyorlar oysa biz kafamızla inancımızı götürüyoruz.” demiş. O gün kafasında götürdüğü inancın ne kadar büyük ve kuvvetli olduğunu gençlik bayramını kutlarken de hissediyoruz.

Atatürk’ün bugünü doğum günü olarak kabul ettiğini ve kimliğinde bugünün yazdığını biraz geç öğrendim. Türk milletinin kurtuluşu olarak gördüğü bugünü kendi doğum günü ilan etmesi ve biz gençlere armağan etmesi de vatan sevgisinin ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha görmemizi sağlıyor bence. Samsun’a çıkarken bugünü ileride doğum günü olarak kabul edeceğini ve gençlere armağan edeceğini kendi de tahmin etmemiş olabilir. Çocukluğumuzdan beri derslerde Atatürk’ün ileri görüşlülüğü ve kararlılığı hakkında konuşuyor ve gurur duyuyoruz. Peki bu kararları alırken kararlı duruşunun ardında hiç mi korku yoktu? Eminim vardır ama inancı ve umudu korkusunu gölgede bırakmış olmalı. 

Kendimizi bulma ve yeni bir hayat kurma sürecinde her birimiz çeşitli kaygılar yaşıyor, belki de umutsuzluğa kapılıyoruz. Önümüzde engel olarak gördüğümüz zorluklar, karar aşamaları olabiliyor. Ben de bu aşamaları yaşayan biri olarak söyleyebilirim ki günün sonunda her birinin aslında sürecin bir parçası olduğunu ve isteyince her şeyi olmasa bile birçok şeyi başarabiliriz. Yeter ki kendimize güvenelim.

Son zamanlarda okuduğum, Atatürk’ün önerdiği kitaplardan biri olan Beyaz Zambaklar Ülkesinde adlı kitapta da kendine güvenme ve bir hayat nasıl kurulur gibi konular hakkında yönlendirmeler bulunuyor. Başlamadan önce kitap hakkında çok bilgim yoktu açıkçası hatta kurgusal bir kitap bekliyordum ama okudukça gerçekten bir yol haritası olduğunu ve Atatürk’ün biz gençlere neden bu kitabı önerdiğini daha iyi anladım. Finlandiya’nın bağımsızlık mücadelesini ele alan kitap bizlere cesaret, vatan sevgisi ve özgürlüğü anlatıyor.

Bugün, “Başlamak bitirmenin yarısıdır.” sözünün en cesaret dolu örneklerinden biri olsa gerek. Bir doğum gibi, ülkemizin doğduğu gün bugün. Yüz yılda bir gelen dâhinin kafasında büyümüş. Zamanla insanlara anlatmış, inanmayanlara rağmen devam etmiş. Belki de o yüzden bugünü doğum günü ilan etmiştir, ülkesinin doğduğu gün olarak gördüğü için. Ülkesini kurmak ve kurtarmak uğruna yaşayıp en güvendiklerine, biz gençlere armağan etmiş. Anlayarak, anlatarak bilimin ışığında ve ülkemizi hep daha ileriye götürmek için çabalayacağımız nice 19 Mayıs’lara!

Referanslar

Petrov, G. (2022). Beyaz Zambaklar Ülkesinde. Kolektif Kitap. istiklalmarsi.org. (2023, 17 Mayıs). 19 Mayıs ve Atatürk’ün Samsun’a çıkışıyla ilgili az bilinen detaylar.

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı. (2020, 19 Mayıs). Atatürk’ün Samsun’a çıkışı ve 19 Mayıs’ın anlamı.

Daha Fazla Göster

Benzer Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu