Bu yıl sayısız kez kalbin kırıldı, şans verdiğin herkes seni pişman etti, yeni hobiler denedin; bir sürü “keşke”, “neyse” ve “iyi ki” biriktirdin. Hepimizin merakla beklediği wrapped ya mental sağlığımızı özetleyen bir içerikle bize sunulsaydı? Sanıyorum ki orada şöyle bir tablo çıkabilirdi: Bu yıl tam 1612 insanla tanıştın, “bir daha şans vermem” dediğin o çocuğa 23 kere şans verdin, “bir an önce aile evine döneceğim” dediğin şehirden tam 36 kez kaçtın. Bu yıl tam 310 kez “seni seviyorum” dedin, 418 kez yaşadığını hissederek dolu dolu kahkaha attın, 320 kez ağlayıp kendi omzunu sıvazladın…
Hepimiz iyi ya da kötü bir yıl geçirdik. Kimimiz için iyi, kimimiz içinse kötü yanı daha ağır basan bir yıldı. Her geçen yılda olduğu gibi bu yıldan da bir sürü şey ve bir sürü kendimizi öğrendik. Yani bir sürü farklı versiyonumuzla tanıştık. Haliyle bu versiyonlarımızı farklı insanlara yansıttık. Bu insanların bazıları hayatımızda kaldı, bazıları çıktı ya da çıkartıldı. Haliyle bu insanlarla beraber onlarla olan versiyonlarımız da hayatımızdan çıktı. Her geçen yıl olduğu gibi iyiye veya kötüye değiştik ve de geliştik.
Belki hayal kırıklıklarıyla, belki mutsuzluklarla, belki acılarla, belki mutluluklarla, belki güzel anılarla, belki yeni yollarla… Hâlâ aynı kişi olsak bile farklı fonttaki bir “biz” olduk. Hatta bu noktada çoğumuzun wrapped’inde bulunacak, süresi değişecek olan bir içerik daha var: O da “bu yıl kaç kez kendini veya bunları erteledin?” Bu cümle tanıdık geldi değil mi? Her sene “aman neyse, seneye yaparım” diyerek ertelediğimiz, “bu yıl da bunu başaramadım, yeni yılda yapacağım” diyerek hedef koyduğumuz bazı şeyler var.
Bu her ne kadar güzel bir yeni yıl başlangıcı ve hedef olsa da, mental sağlığını 2025 wrapped’inde daha iyi ve daha çeşitli bir içerikte görmek istiyorsan, yeni yıla taşımaman gereken bazı şeyler var. Sırf acısını hissetmiş olmak için bir şeyler istemek, hissetmediğin yerlerde ev kurmaya çalışmak, cayır cayır yanarken sana bir damla su olmayacak insanlara şelale olmak, kötü alışkanlıklarla kendine zarar vermeye devam etmek, kendini ihmal etmek, hayatını ertelemek, çoktan toprağı oturmuş, çiçeğini vermiş bahçeleri değiştirip kendi çiçeklerini ekmeye çalışmak, başkalarının hataları için kendini suçlamak, kendinde gördüğün eksikleri gidermek yerine bunları başkalarında telafi etmeye çalışarak potansiyelini harcamak… Bu liste daha da uzayıp gider ama umarım bu dileklerin hiçbiri uzayıp yeni yılına gitmez.
İnsanlar bir sevgidir ve sevgi değişir. Her ne kadar değişmesini istemesek de değişir. Varlığı, yokluğu, boyutu, derecesi, sıklığı değişir… Ama değişir. Haliyle, sevgi olan biz de değişiriz. Yani artık olamadığımız bir sevgiysek, bu sevgiydi; artık o kişilere, o durumlara veremeyebiliriz.
Bu yılın, iyi anlamda öz farkındalığını yükselttiği, psikolojik sağlamlığın için bencil olmadan kendini herkesin önüne koyarak önce kendini düşündüğün, potansiyelini sonuna kadar keşfettiğin ve zorladığın, her duyguyu yaşadığın ve yeni baş etme stratejileri geliştirdiğin, artık sırf tanıdık diye eski paternlerine düşmediğin bir yıl olur.
